TANIMADAN KARAR VEREBİLİRSİNİZ
Günümüz insanlarını anlamak oldukça zor… Sürekli kendi bedeni ile değişiklik yapma peşinde… Saç boyama, botoks, yüz gerdirme, makyaj derken kendine hiç benzemeyen insanlar geziyor ortada…
İşin aslı Rabbin, insanı en güzel haliyle yarattığına inanlardanım… Üzerine değişiklik istemek ise O’nun emeğine hadsizlik yapmak gibi geliyor bana… Üstelik insanın doğal beden ve yüz yapısı, kişinin karakteri ile ilgili bilgiler verir ve bu bilgiler birbirimiz ile olan iletişimimizi kolaylaştırır… Bedensel hatlarımızda yaptığımız her değişiklik ise muhatap olduğumuz kişiye, kendimiz ile ilgili yanlış ipuçları verir… Karakterimizi olduğumuzun dışında yansıtır, bu da iletişimi zorlaştırır…
Yüz hatlarından bilgi okuma konusu günümüzde mikroifade, geçmişte ise ilmi sima olarak adlandırılır… Yani, aslında bir ilim konusudur, hatta sanattır… Öyle ki bu konu hakkında ehil kişi değilseniz, iletişim yeteneğiniz iyileşmekten öte kötüleşmeye gidebilir…
Bir kişinin yüzüne baktığınız zaman o insanın karakteri hakkında birçok bilgi edinebilirsiniz… Onun karakteri olumlu yapıda mı yoksa olumsuz odaklı mı? Cömert mi yoksa cimri mi? Merhameti, liderlik yanı, öğrenmeye olan açıklığı, bencilliği, arkadaş yanlısı olması vs.
Eski insanlar, evli çiftlerin yüz hatlarında benzerlik olduğunu söylerler… Belki de konunun ilmi kısmı da budur… Neticede yüz hatları karakteri ele veriyor ise bizler de kendimize benzeyen insanları eş seçtiğimize göre eskiler yine haklı sanki…
İşin aslı yüz okumak, ticaretten siyasete birçok alan da insan hayatını kolaylaştırır…
Örneğin; yüzünün alt tarafı dar olan insanlar, kolay incinir ve içe dönük yaşarlar… Yüzünün üst tarafı dar olan insanlar ise inatçı, kararlı ve asabi davranışlar sergileyebilirler…
Kaşlarının arasında tek ve derin çizgi olan insanlar bir konuya odaklanırken, çift çizgi olanların başarı beklentisi yüksektir; birden çok dikey çizgi olanlar ise mükemmeliyetçi yapıya sahiptir…
İnce dudaklı insanlar eleştiriye kapalıdır… Ön dişleri iri olanlar ise taviz vermeyi sevmezler…
İletişim halinde bulunduğumuz kişilerin, o an sağ tarafa bakıyor olması gelecek ile ilgili bir şeyler düşündüğünü (vereceği cevabı düşünmek, hayal kurmak, yalan söylemeye hazırlanmak gibi) ifade ederken, sol tarafa bakıyor olması ise geçmişe ile ilgili bir konuya odaklandığını gösterir…
Kişinin üst dudağından, yanağına doğru saniyelik süre içinde oluşan bir yükselme o kişinin anlattığınız konudan tiksindiğini gösterir… Bu da konuyu değiştirmekte fayda var demektir…
İletişim halinde olduğunuz kişi karşı cinsten ve konuşurken gözleriniz yerine dudaklarınıza bakıyorsa, bilin ki size karşı hissettikleri arkadaşlıktan öte duygulardır… Sizin de duygularınız aynı yönde ise sohbete devam edin, yok değil ise bir an önce ortamı terk edin derim…
Daha fazla örnek verip, bilgilendirme yaparak akıl yormak istemem… Ancak konu dikkatimi çekti, daha fazla öğrenmeye açığım diyenler için Dr. Orhan Erdem ve Oğuz Benlioğlu’nu takip edebilir, kitaplarını okuyabilirler…